Tehlikeli Hayvanlar (2025)

Dangerous Animals" farklı türleri sentezleyen bir film ama her şeyden önce bir seri katil hikâyesi. Alt türler arasındaki sınırları net bir şekilde ayırt etmek mümkün. Nasıl ki Michael Myers için bıçak ya da Freddy Krueger için usturalı eldiven birer silahsa, Kaptan Tucker için de köpekbalıkları aynı işlevi görüyor. Filmle ilgili beni heyecanlandıran da bu oldu. İlk defa bir filmde canavar köpekbalığı değil de insanın ta kendisi.

Dangerous Animals” farklı [sinematik] alt türlerin iç içe geçtiği bir film ama özünde bir hayatta kalma gerilimi. Filmin özgünlüğü ise, alışıldık bir "köpekbalığı filmi" olmanın ötesine geçerek seyirciye karakterleri tanıma imkânı sunmasında yatıyor. Buradaki köpekbalıkları, [diğer filmlerde olduğu gibi] rastgele saldıran öldürücü bir tehdit değil. Aksine, [karakterim] Tucker’ın hastalıklı fantezisinin ve kendisini köpekbalıklarıyla aynı ekosistemin parçası olarak gören çarpık felsefesinin bir uzantısı olarak filme dahil oluyorlar. Film, tanıdık temalara temas etse de kendisini fazla ciddiye almıyor; bazı tür klişelerine açıkça göz kırpıyor. Seyircinin daha önce izlediği hiçbir şeye benzemiyor.

“Dangerous Animals" tür filmlerine yeni bir soluk getiriyor, hatta bir anlamda onları eğip büküyor. Eğlenceli bir film; içinde romantik komedi var, seri katil ve kopek balığı temaları var. Film gerçekten herkese hitap ediyor.